Feminizm, tüm cinsiyetlerin sosyal, politik ve ekonomik eşitliğini savunan politik bir ideolojidir. Tarihsel olarak kadınları ve diğer cinsiyet azınlıklarını ötekileştiren ve ezen ataerkil sistem ve yapılara meydan okumayı ve onları değiştirmeyi amaçlayan bir harekettir. Feminizm yekpare bir ideoloji değil, toplumsal cinsiyet eşitliği ortak hedefini paylaşan farklı bakış açıları ve teorilerin bir koleksiyonudur.
Feminizmin tarihi 18. yüzyılın sonlarına kadar uzanabilir, ancak "feminizm" teriminin kendisi 19. yüzyılın sonlarına kadar Fransa’da icat edilmemiştir. 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ilk feminizm dalgası, öncelikle kadınların oy hakkı başta olmak üzere hukuki konulara odaklandı. Bu dalga, kadınların oy kullanma ve mülk sahibi olma hakkı için verilen mücadeleyle karakterize edildi ve birçok Batı ülkesinde kadınların oy kullanma hakkını kazanmasıyla doruğa ulaştı.
İkinci dalga feminizm 1960’larda ve 1970’lerde ortaya çıktı ve eşitlik mücadelesini sadece yasal hakları değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel eşitsizlikleri de kapsayacak şekilde genişletti. Bu dalga üreme hakları, aile içi şiddet ve işyerinde ayrımcılık gibi konuları feminist gündemin ön sıralarına taşıdı. Bu dönemde "kişisel olan politiktir" ifadesi toplumsal cinsiyet baskısına ilişkin kişisel deneyimlerin daha büyük sosyal ve politik yapılarla nasıl bağlantılı olduğunu vurgulayan bir slogan haline geldi.
1990’larda başlayıp bugün de devam eden üçüncü dalga feminizm, kesişimselliğe veya farklı baskı biçimlerinin kesiştiği ve etkileşime girdiği yollara odaklanmayla karakterize edilir. Bu feminizm dalgası, diğerlerinin yanı sıra farklı ırklardan kadınların, LGBTQ+ kadınların ve Küresel Güney’deki kadınların deneyimlerini vurguluyor. Yalnızca cinsiyetçiliğe değil aynı zamanda ırkçılığa, homofobiye, transfobiye, sınıfçılığa ve diğer baskı biçimlerine de meydan okumayı ve ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Tarihi boyunca feminizm, toplumsal normlara ve kurumlara meydan okuyan ve onları dönüştüren, toplumsal değişim için güçlü bir güç olmuştur. Kaydedilen ilerlemeye rağmen feministler, cinsiyetlerine bakılmaksızın tüm insanların eşit haklara ve fırsatlara sahip olduğu bir dünya için mücadele etmeye devam ediyor.
Siyasi inançlarınız Feminism konulara ne kadar benziyor? Öğrenmek için politik testini yapın.